ANASAYFA BİYOGRAFİ KİTAPLAR YAZILAR BİLDİRİLER RÖPORTAJLAR KÜTÜPHANE İLETİŞİM
        Detaylı Arama

Facebook'ta Paylaş

Türk'ün Makus Tali'i: II
Durmuş Hocaoğlu

Aksiyon Dergisi / Sayı: 372; 19.01.2002-25.01.2002
"her ne kadar kodifiye edilmiş pozitif hukuk kaaideleri bu iki tür vatandaşı birbirinden tefrik edemez ise de, hakikat halde "gerçek vatandaş", Vatan'ın ve Devlet'in asıl te'minatı olan Organik Vatandaş'tır."
 
 
Bir ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olmak ile o ülkeye karşı içselleştirilmiş bir sevgiden kaynaklanan sıkı bir bağ duymak arasında zaruri bir karşılıklı münasebet bulunduğu; yani, vatandaşlık ile vatanseverlik arasında her zaman ve her şart altında zaruri bir illiyet münasebetinin geçerli olduğu ileri sürülemez. Bunun sebebini, "vatandaşlık"ın "vatanseverlik" ile her zaman için bire-bir örtüşmemesinde aramak icap etmektedir.
 
Bu noktada "vatandaşlık" kavramının ana hatlarıyla ikiye ayrılabileceğini düşündüğümü belirtmeliyim: Mekanik Vatandaşlık ve Organik Vatandaşlık. Nitelendirilmelerden de açıkça anlaşılabileceği gibi buradaki "mekanik" ve "organik" kelimeleri, vatandaş ile vatan (ve devlet) arasındaki bağın evsafını ima etmektedir.
 
Birincisinde vatandaş ile vatan (ve devlet) arasındaki bu bağ, mekanik'tir; yani, maddi, cansız, hayatiyetsiz, ruhsuz. Mekanik bağ, hür fertlerin iradelerine tabi bir devlet yönetimi tarafından te'sis edilen adil kaanunların te'minatı altında bulunan politik bir cemaatin sağladığı bağ olup, esas itibariyle karşılıklı menfaat prensibi üzerine bina edilmektedir. O'nun ruhsuz olması da bundan ileri gelmektedir: Karşılıklı menfaat bağı. Fakat ekseri hallerde bu bağ dahi "karşılıklı" olmaktan ziyade, mekanik vatandaşların istismarları ile, gizli bir sömürge oluşturmalarına imkan veren "tek yönlü çalışan" bir menfaat bağına dönüşebilmektedir.
 
İkincisinde ise bu bağ organiktir. Organik bağ, salt bir örgütlü politik cemaatten, yani salt menfaatten değil, daha ziyade ve esas olarak, vatandaş ile vatan (ve devlet) arasında içselleştirilmiş bir sevgiden kaynaklanmaktadır; bu sebeple de akıl ile külliyen radikal bir kopukluk içerisinde olmamakla beraber özü itibariyle irrasyoneldir; çünkü bir "aşk" üzerine bina edilmiştir. Elbette "vatandaş"ın vatan (ve devlet) ile olan münasebetlerinde mutlak manada bir adem-i menfaat olduğu veya olabileceği gibi bir fikrin kabule şayan bir tarafı olamaz; ayrıca her türlü aşk dahi beslenmek ihtiyacı duyar ve bütünüyle ve mutlak manada karşılıksızlık ise aşkı besleyecek olan kanalları kurutabilir; ancak, yine de aşk, menşe' olarak menfaat ilişkilerine dayanmayan bir histir; rasyonel ve kogitif değil emosyoneldir.
 
İmdi, "vatandaşlık"ın "vatanseverlik" ile bire-bir örtüşmesi, diğer bir ifadeyle, vatandaşlık'ın vatanseverlik'i zaruri kılması, her ikisi arasında sıkı bir illiyet münasebetinin cari olması, ancak ve yalnız, vatandaşlığın "organik vatandaşlık" olması durumunda ortaya çıkmaktadır ve prensip itibariyle de hudutsuzdur; "mekanik vatandaşlık" için böyle bir münasebet, sadece menfaatler çerçevesinde cari olacaktır ve bu sebeple de sonlu ve sınırlıdır; onun hudutları menfaatler örgüsünün hudutlarından ibarettir.
 
***
 
Organik Vatandaşlık'ın çekirdeği ise, Haldun felsefesinin temel kavramlarından olan "Asabiye" olup onun da mekanik ve sun'i şekli olan Sebeb Asabiyesi değil, organik ve tabii olması hasebiyle en kamil şekli olan "Neseb Asabiyesi"dir. Neseb Asabiyesi, bir devleti kuran, onu yaşatacak ve dar zamanında karşılıksız olarak sonuna kadar müdafaa edecek olan temel iradenin teknik adıdır. Ne var ki "Neseb", bazılarının cehaletlerinden ötürü yanlış anladığının ve bazılarının da maksatlı olarak yanlış kurguladığının aksine, zaruri olarak "Irk"a link yapmaz; Neseb ve Irk arasında radikal bir kopukluk olup-olmadığı tartışmaya değer teknik bir mevzu olmakla birlikte, yine de her ikisi çok farklı şeylerdir. Bunun bu sayfada tek bir sebebini zikrederek geçelim: Neseb'in esas olarak bir "kültürel varlık" olmasına karşılık Irk bir "biyo-genetik varlık"tır. Bunun için de Neseb "hissetmeye" dayanır ve "biyoloji"ye atıfta bulunan ve bu teknik terim çerçevesinde hayvani [buradaki "hayvani" terimini de yine teknik bir felsefi terim olarak Uexküll felsefesi çerçevesinde kullanmaktayım] bir temeli olan ve tekamül ve terakkiye kapalı ve hatta mani olan Irk'tan farklı olarak, insani'dir. 
 
İmdi: Her devletin bir milletin adını almasının, O'na nisbet edilmesinin genellikle Ulus-Devlet olarak bilinen ve Modernite'nin bir sonucu olan devlet modellerinin getirmiş olduğu bir an'ane olarak kabul edilmesi yönünde hayli yaygın bir kanaat hakim olmakla beraber her moda fikir gibi bu moda fikir de aldatıcıdır; Modernite öncesi dönemde de aynı olgunun görüldüğü zahirdir ("Köktürk Devleti" gibi, "E'd-Devlet'it-Türkiye" gibi, "Sanctum Imperium Romanarum Germanium" gibi...). Beri yandan, devletin ve ülkenin adı belirli bir soya atıfta bulunan bir millet ile özdeşleşsin ya da özdeşleşmesin, sağlıklı ve sağlam temellere dayanan bütün devletler, belirli bir neseb (soy) tarafından te'sis edilen ve bu nesebe istinad eden devletler olmuşlardır. Bu da, sonuç olarak, aynı devletin uyrukları [burada "uyruk" kelimesini, hem "tebaa" ve hem de "vatandaş"ı tazammun eden bir üst-terim olarak kullanmaktayım] arasında, vatan ve devlete olan bağlılık, yani "vatan-severlik" - veya daha yoğun tabiriyle "vatan aşkı" - nokta-i nazarından kaçınılmaz olarak ikiye taksim edilmelidir: "Omurga" ve "Diğerleri".
 
Omurga, "organik vatandaşlar"dır, Diğerleri ise "mekanik vatandaşlar".
Yazıyı PDF dosyası olarak indirmek için tıklayınız. [ Boyutu: 223,31 KB ]
BU DİZİDEKİ YAZILAR
Türk'ün Makus Tali'i: I
Türk'ün Makus Tali'i: II
Türk'ün Makus Tali'i: III




Copyright ©2006-2024, Durmuş Hocaoğlu

Sitede yayınlanmakta olan yazılar kaynak göstermek şartıyla kullanılabilir.

Anasayfa  |  Biyografi  |  Kitaplar  |  Yazılar
Bildiriler  |  Röportajlar  |  İletişim