NOT:
Bu manifesto, Aksiyon dergisinin 386 numaralı ve 27 Nisan 2002 tarihli sayısında basılmak üzere gönderdiğim, fakat dergi yönetimi tarafından "aşırı radikal" bulunarak basılmayan ve benim Aksiyon ile bağımın kopuşunun başlangıcını oluşturan yazının tevsi' edilmiş şeklidir.
Karnında başka hesaplar taşıyan ve bu ülkeye sadece nüfus cüzdanı ile bağlı olan "Mekanik Vatandaşlarım"ı kalbimden silip atarak; bu kutlu topraklara garazsız-ivazsız "vatanım" diyen ve O'na bedeniyle değil ruhuyla bağlı ve ortak paydası "Hürriyet, İstiklal ve Vatanseverlik" olan bütün "Organik Vatandaşlarımı",
aralarındaki İdeoloji, Dünya Görüşü, Felsefe ve İnanç farkları ne olursa olsun, bu en temel ortak paydada birleşmek suretiyle; ruhlarından saptırılarak bir "çocuk festivali"ne ve bir "eğlence panayırı"na dönüştürülen, kısa fasılalarla ard-arda idrak ettiğimiz 23 Nisan ve 19 Mayıs bayramlarının asli manaları üzerinde derinlikle düşünmeye ve bir nefs murakabesine davet ediyor,
ve,
Ben, Durmuş Hocaoğlu olarak,
Allah ve Tarih huzurunda beyan ediyorum ki:
I:
Hakimiyet Kayıtsız, Şartsız Millet'indir: Hakimiyet, ancak ve yalnız, kaynağı ve mesnedi Millet olursa meşrudur.
Bu meşruiyet ve mesned haleldar olduğunda ihya etmek, bizzat Millet için kaçınılamaz bir vecibedir.
Ancak, bunun için de kesin ön-şart, "Hürriyet ve İstiklal"dir.
II.
Hakimiyet "Hürriyet"tir ve O'nun gibi bir "Bütün"dür:
Bölünemez, paylaşılamaz, vazgeçilemez, devir ve temlik edilemez.
Hakimiyet bir "kuvanta"dır: Cüzlerden oluşmaz; parçası yoktur.
Hakimiyet "Namus"tur ve O'nun gibi ya vardır, ya yoktur: "Birkısmı" diye birşeyi kabul etmez.
III.
Hakimiyetini böldürmeye, paylaşmaya, kısmen veya tamamen vazgeçmeye, devir ve temlike rıza gösteren, hakiki ve hükmi şahsiyet olarak her kim ve miktar olarak da her ne kadar olursa olsun, tamamı olsa dahi,
işbu bölüşme, paylaşma, vazgeçme, devir ve temlik kayıtsız-şartsız gayri meşrudur:
Bu cümleden olmak üzere:
Hakimiyet, ancak kaynağı ve mesnedi "Millet" olursa, meşrudur.
Fakat,
Millet,
Hakimiyetini rızaen böldürmeyen, paylaşmayan, vazgeçmeyen, devir ve temlik etmeyen; vatanını, hürriyet ve istiklalini bir meta gibi satışa çıkarmayan
ve
bu yücelikler için hulus-u kalb ile can bedeli ödeyen ve her zaman da ödemeye hazır bulunan
en soylu insan topluluğudur.
Bunun aksine tevessül eden bir topluluk, tefessüh etmiş, "Millet" gibi soylu bir sıfatı ve dahi saygıyı hak etmeyen bir "yığın"dan başkası olamaz.
IV.
Bizim üzerimizde, atalarımızın hakları ve onlara karşı sorumluluklarımız vardır:
Onlara ihanet edemeyiz.
Bize emanet edilen bu kutlu vatan, dağlar miktarınca olsa dahi "Euro" ile takas edilemez.
O'nun bir tek bedeli vardır: Kan!
Bizim üzerimizde, torunlarımızın dahi hakları ve bizim onlara karşı da sorumluluklarımız vardır.
Onlara da ihanet edemeyiz.
Atalarımızdan hür, müstakil, temiz ve kutlu bir vatan teslim aldık.
Torunlarımıza da hür, müstakil, temiz ve kutlu bir vatan teslim etmeye mecburuz.
Bizim üzerimizde, Tarih'in de hakkı vardır:
Bu coğrafyadaki bin yıllık destanı silip atamayız.
Ölmüş ecdadımızın, doğacak ahfadımızın ve Tarih'in lanetini alnımızda kara bir leke gibi taşıyamayız.
Atalar kıblegahına tükürmemeli; torunlarımızı da kabirlerimize tükürtmemeliyiz
VI
Bu vazıyet muvacehesinde:
Alnındaki "Hakimiyet Kayıtsız, Şartsız Millet'indir" ibaresi kanla yazılmış bulunan
"Türkiye Büyük Millet Meclisi"ni
ve
O'nun meşruiyet ve güç kaynağı olan Milletimi
çocuk oyunlarıyla oyalanmak yerine,
o çocuklarımıza daha güzel, hür ve müstakil bir vatan bırakmak için,
TOPRAKLARI ONİKİ YILDIZLI AB BAYRAĞI İLE KİRLETİLMİŞ,
"AVRUPA BİRLEŞİK DEVLETLERİ"NİN, BAŞŞEHRİ BRÜKSEL'DEKİ AVRUPA PARLAMENTOSU'NDAN YÖNETİLEN BİR EYALETİ DEĞİL;
KUTLU TOPRAKLARINDA ŞANLI AYYILDIZLI BAYRAK DALGALANAN,
MEŞRUİYETİNİ VE GÜCÜNÜ MİLLETİNDEN ALAN VE O'NA KARŞI SORUMLULUĞUNUN BİLİNCİNİ MÜDRİK OLAN
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ"NDEN YÖNETİLEN;
HÜR VE MÜSTAKİL TÜRKİYE İÇİN
KESİN VAZIYET ALMAYA VE HAREKETE GEÇMEYE DAVET EDİYORUM.
|